Mehmet Pektaş, Meydanlar şiiriyle Direniş Şiirleri Antolojisi'nde

MEYDANLAR

Bir temmuz akşamıydı dostlar,
Upuzun bir geceye uyanıyorduk,
Upuzun ve aydınlık bir geceye açıyorduk gözlerimizi.

Kutlu bir direnişin eşiğindeydi vakit,
Tankların gıcırtıları bir doğumun habercisiydi,
İnim inim inliyordu sancı çeken meydanlar.
Güneş hiç doğmayacak gibiydi, sabah hiç olmayacak.
Aklın almadığı bir ihanetti dostlar,
Gözü dönmüş hainler kendi halkına kastediyordu.
Bombalar, kurşunlar yağdıkça insanların üzerine,
Ölümü öldüren bir millet dirilip mezarlardan kalkıyordu.

Gökleri dolduran salalar dirilişin müjdecisiydi,
Dalga dalga dualar karanlığı delip geçiyordu.
Tekbir sesleri Çanakkale ruhunu çağırırken imdada,
Tarihe kayıt düşüyordu dökülen her damla kan.
Tutuşan yüreklere dokundukça eriyordu mermiler,
Tanklar, çıplak ayakların altında eziliyordu,
Ve gülümsüyordu meydanlar.

Ölümün üstüne üstüne yürüdüğünde yiğitler,
Korku karanlığın kör kuyusuna düştü.
Sessiz yığınların kükreyişiyle irkildi meydanlar,
Ve kucak açtı, şehadete susamışlara,
Kucak açtı, yıllar yılı postal altında inleyenlere.

Sabaha karşı hainler kendi karanlıklarında boğulurken,
İman dolu yürekler çoktan aydınlatmıştı yeryüzünü.
Zulme selam durmayan halka,
Selam duruyordu şimdi meydanlar,
Kan kırmızı çehresiyle.

  
1268 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın