Bir De Ben Sallayayım (Habernews.com)

BİR DE BEN SALLAYAYIM

Okumalıyız. Okunsal olarak çok gerideyiz. Okunsal olarak gelişmeyince yazınsal olarak da gelişemiyoruz. Bakmayın siz Nobelsel bir ödül alındığına kimi kitapların tirajsal oranlarının yüksek olduğuna. Araştırmasal sonuçlara göre evsel yapılarımızın %95’i kütüphanesel birimlerden yoksunmuş. Bir başka araştırmasal sonuca göre gençsel nüfusumuzun %74’ü kitap okumuyormuş. Okuyanların da hangi tür eserler okudukları tartışmasal bir konu.

Okunsal gelişim olmayınca eleştirel bir bakışsal açı da oluşamıyor. Dilsel olarak da gerilememiz kaçınılmaz. Bizim baş yapıtsal bir eserimiz var: Divanü Lügati’t Türk. Yazarı Kaşgarlı Mahmut. UNİSCO 2008 yılını Kaşgarlı Mahmut Yılı kabul etti. Bu konuya başka bir yazısal metinde değinmek üzere geçelim. Bu başyapıtsal eserimizde 8584 kelimesel yapı var. Öztürkçe sözlük ise 3175 kelimesel yapıdan ibaret.  Ki biz mevcut kelimesel yapıların ancak %10’u ile konuşup düşünebiliyoruz. Yani 317,5 kelimesel yapı. Ancak ve ancak Afrikasal ilkel kabilelere yakışabilecek bir kader. Namık kemal “insanın bildiği kelimelerle zekâsı arasında kuvvetli bir bağ vardır” diyor. Şu an Türk Dil Kurumu’nun sözlüksel kitabında 105 bin kelime var ve 600 bin kelimelik bir sözlük hazırlanılmaya çalışılıyor. Yaşar Çağbayır 250 binden fazla kelimesel yapı içeren bir sözlük hazırladı. İngilizlerin sözlükleri 1milyona yakın kelimesel yapıdan oluşuyor. Bu konulara daha sonra değiniriz. Üniversitesel bir öğrencinin günlük 100-150 kelimeyle konuştuğu söyleniyor. Demek ki biz kelimesel fakirlik çekmiyoruz. Kullanışsal alanda sıkıntımız var. Kullanışsal fakirliğimiz de düşünsel alandan, fikirsel alana, iktisatsal alandan, yazınsal alana etkisel tepki yapıyor.

Öbür yandan bir edebiyatsal öğretmen kompozisyonsal ders anlatıyor. Plansal yapı şöyle olacak. Girişsel, gelişmesel, sonuçsal kısım olacak. Girişsel kısımda şu tarz cümlesel birlikler olacak. Gelişmesel bölümde şu tarz, sonuçsal alanda da şu tarz. Bu işler plansal bir şekilde olsa herkes yazarsal birey olurdu. Bir yazı yazmasal kılavuz, bir de şiir yazmasal kılavuz yapardık. Hatta bu kadarına da gerek yok. Bilgisayarsal ortamda bir program yapılırdı. Konusal, kişisel, mekansal verileri girerdik, tek bir tuşsal dokunuşla romansal, şiirsel ürünler oluşuverirdi. Plan teorisel bir şeydir, yazınsal ürünlerse teorisel değil pratikseldir. Daha sonra da bakıyoruz. “de” ayrı yazılacakken birleşiksel yazılmış diye “ki”ler bitişiksel yazılacakken ayrı yazılmış diye düşüksel notlar veriliyor. Geçelim bunların hepsini. Önce dilsel bir bilinç aşılamayalım. Dil içselleştirilmeli. Dilsel gelişim, zihinsel, bedensel ve duyuşsal gelişime paralel olarak verilmeli.

 

Notsal ifade:-sal ve –sel ekleri bizim dilsel eklerimizin arasında yoktur. Dilsel yapımızda kelime türetimi mevcut köklere mevcut ekler eklenerek yapılır. Dile köksel ve eksel geçiş olmaz.


Yorumlar - Yorum Yaz