Orda Bir Okul Var Uzakta (Habernews.com)

ORDA BİR OKUL VAR UZAKTA

Orda bir il vardır: Afyon

O ilin bir ilçesi vardır: Dinar

İlginçtir o ilçenin bir kasabası vardır: Tatarlı

O kasabanın iki ilköğretim okulu bir de lisesi vardır.

İşte bu yazının konusu o ilin o ilçesinin o kasabasındaki lisedir.

(Bu konu çok sonra işlenecekken yeri gelmişken ele alınmıştır.)

 

Günlerden bir gün liseye, üniversiteden daha yeni mezun olmuş bir öğretmen atanır.  Çiçeği burnunda öğretmen sözleşmeli olarak atanmıştır.  Öğretmen kasabaya çıkar varır. Esasen öğretmenliğe pek hevesli de değildir. Onun aklı fikri başka yerlerdedir. Çiçeği burnunda öğretmen sora soruştura okulu bulur. Okul tek katlı yeşil bir binadır. Kapıda bir adam içeride ise inşaat vardır. İçeri girilir kapıdaki adamla tanışılır. Adamın memur olduğu öğrenilir. Müdür sorulur, sevklidir. Başka öğretmen sorulur, yoktur. Çiçeği burnunda öğretmen memurun söylediklerine pek de itibar etmeyip okuldan ayrılır.

Birkaç gün sonra öğretmenlikten fazla bir beklentisi olmayan çiçeği burnunda öğretmenin telefonu çalar. Arayan memurdur. Memur Cuma günü kurul toplantısı olduğunu söyler. Çiçeği burnunda öğretmen kurul toplantısı denilince büyük bir şey sanır. Bilgi almak için müdürü arar. Müdür okulun çiçeği burnunda öğretmenden başka öğretmeni olmadığını söyler. Kurul toplantısı ikisi arasında yapılacaktır.

Günler geçer nihayet okul açılır. Lisede hala çiçeği burnunda öğretmenden başka öğretmen yoktur. Müdür de tayin beklemektedir. Bayrak töreninde çiçeği burnunda öğretmen karşısındaki bir avuç öğrenciye bakar. Bir de okula bakar. Az daha gülecektir, kendisini zor tutar. İlk hafta okulun inşaatı sürer. İnşaat lise 4 yıla çıkarıldığından sınıfları bölme işidir. Ama ne hikmetse koca yaz yapılmamıştır. Çiçeği burnunda öğretmen kimi zaman öğrencilerle voleybol oynar kimi zaman da eline geçirdiği bir ders programına göre sınıfları birleştirip birleştirip ders işler. Bu arada memur, müdürün kuyusunu kazmakla meşguldür. Öğretmene karşı sürekli müdürü kötüler. Memur yıllardır okulu gizliden gizliye yönetmeye alışmıştır.

Birkaç gün sonra bir ücretli öğretmen gelir, sonra bir tane daha. Fakat bu arada müdür çeker gider. Çok geçmeden ilçe milli eğitiminden bol imzalı bol mühürlü bir kâğıt gelir. Çiçeği burnunda öğretmen müdür yapılır.

Çiçeği burnunda müdür hemen çalışmalara başlar. Yörük göçü yolda düzülür diyerek yola düşer, kadroyu tamamlar. Bir taraftan da okulu gizliden gizliye yönetmeye alışık memurla mücadele eder. Çünkü okulu gizliden yönetmeye alışık sinsi ve kurnaz memur müdürü kontrol altında tutmaya çalışmakta, müdüre adım attırmamaktadır. Okulu gizliden yönetmeye alışık memur, okulun her şeyini bilmekte okulu da kendinin sanmaktadır. Fotokopi makinesinin, projeksiyon aletinin bozuk olduğunu, tepegöz cihazının ise olmadığını söyler. Ama hepsi de sapasağlam çalışmaktadır. Hatta gün gelir öğrenciler top oynamasın diye toplar bile saklanır. Çiçeği burnunda müdür kimseye kulak asmaz, kimi zaman işi vurdumduymazlığa kimi zaman ise gözü karalığa vurur. Yeri gelir ilçe milli eğitime yeri gelir milletvekiline bakana kafa tutar. Sonunda okulu gizliden yönetmeye alışık memuru sindirir. Okulu gizliden yönetmeye alışık memur, odasından çıkmaz hale gelir. Artık okulda değişim başlamıştır. Öğrenci merkezli bir anlayışa geçilir. Öğrenciye söz hakkı verilir. Birebir ilgilenmeler yapılır. Son sınıf öğrencilere özel ilgi gösterilir. Test kitapları temin edilip dağıtılır. Bu arada okulda kalorifer inşaatı başlar. Koca yaz kalorifer de takılmamış, havaların soğuması öğrencilerin üşümesi beklenmiştir. Bakanlık da bekler. Bekler bekler tam dönem ortası geldiğinde 2 tane daha sözleşmeli öğretmen yollar. 2 öğretmenin gelişiyle birlikte okul iyice düzene girer. Güzel bir ahenk oluşur. Öğretmenler arasında güçlü bir diyalog kurulur. Ortak hareket edilerek pek çok sorunun üstesinden gelinir. Okulu gizliden yönetmeye alışık memur hala boş durmaz. İşine geldiği zaman müdür ve öğretmenlerin yanında yer alır, işine gelmediği yerde aradan çekilir, kaçar.

İlk dönem biter. İkinci dönem başlar. Bakanlık yine bekler bekler, dönem ortasının geldiğini, öğretmenin öğrenciye, öğrencinin öğretmene alıştığını anladığı anda yine atama yapar. 2 sözleşmeli öğretmen ve sözleşmeli çiçeği burnunda müdürün tayini çıkar.

Şimdi orda bir il vardır,

O ilin bir ilçesi; o ilçenin de bir kasabası vardır.

O kasabanın iki ilköğretim okulu bir de lisesi vardır.

O lisenin şuan görev başında hiçbir öğretmeni yoktur.

Ve bir soru:

Peki, o lise neden vardır?
Yorumlar - Yorum Yaz