Vatandaş
"Evrak imzalatacaktım" dedi. Memur, kafasını çevirmeden "Yan
odaya" dedi. Vatandaş yan odaya girdi. Yan odadaki memur, bilgisayarda
yazı yazıyordu. Vatandaş "Evrak imzalatacaktım" dedi. Memur kafasını
kaldırmadan "Yan odaya" dedi. Vatandaş yan odaya girdi. Yan odadaki
memur kalem açıyordu. Vatandaş "Evrak imzalatacaktım" dedi. Memur
başını kaldırmadan "Yan odaya" dedi. Vatandaş yan odaya girdi. Memur
bulmaca çözüyordu. Vatandaş "Evrak imzalatacaktım" dedi. Memur başını
kaldırmadan "Yan odaya" dedi. Vatandaş "Yan odaya" girdi.
Memur çay içiyordu. Vatandaş "Evrak imzalatacaktım" dedi. Memur
başını kaldırmadan "Yan odaya" dedi. Vatandaş yan odalara gire çıka
sonunda en üst katın, en son odasına kadar geldi. Yorgunluktan bacakları titriyordu.
Vatandaş bir ara "Şu odaya girmeden direk tavana çıksam" diye
düşündü. Nasıl olsa memurun cevabı hazırdı "Yan odaya". Yanda oda
olmadığına göre yukarıya. Bir umut diyerek odaya girdi. Vatandaş "Evrak
imzalatacaktım" dedi. Memur başını kaldırmadan "Bugün git yarın
gel" dedi. Vatandaş farklı bir cevap aldığına sevindi. "Neden?"
diye sordu. Memur beklemediği bir cevap almıştı başını kaldırdı. Şaşkın olduğu
her halinden belliydi.
-Nasıl, neden? Bugün git
yarın gel, dedi. Vatandaş inat etti.
-Niye gidecem? dedi.
Memur vatandaşın elindeki kâğıtlara şöyle bir baktı.
-İkametgâh eksik. Bugün git yarın gel. dedi. Vatandaş
ceketinin cebinden bir kâğıt çıkarıp
-Buyurun, dedi. Memur
evraklara tekrar bakıp nüfus cüzdanı fotokopisi yok, bugün git yarın gel,
diyerek evrakları vatandaşa uzattı. Vatandaş tekrar elini cebine attı. Bir
kâğıt daha çıkarıp uzattı. Memur yavaş yavaş sinirleniyordu.
-Nüfus kayıt örneği eksik tamamla gel, diye kağıtları
vatandaşa tekrar uzattı. Vatandaşın pes etmeye niyeti yoktu. Elini tekrar
cebine attı, bir kâğıt daha çıkardı. -Buyurun
efendim, diye. Memur kızıyor farkında olmadan sesini yükseltiyordu, -Sağlık karnesi fotokopisi yok, diyerek
evrakları vatandaşa yine uzatacak oldu. Vatandaş yine elini cebine attı.
-Buyurun efendim, diye.
Memur gittikçe daha fazla sinirleniyordu.
-Sabıka kaydı?
-Buyurun efendim.
-Gelir belgesi
-Gider belgesi
-Tapu
-Senet
-Çek
-Mek
-Falan belgesi
-Filan belgesi. Vatandaş
her belgeyi cebinden çıkarıp uzatıyordu.
-Buyurun efendim. Memur
sinirden hop oturup hop kalkıyordu. Sinirini saklamaya çalışarak dişlerini sıka
sıka:
-Bak kardeşim senin adın
neydi?
-Vatandaş
-Hah bak sevgili Vatandaş
kardeşim zorluk çıkarma, bugün git yarın gel yapalım işini, dedi. Vatandaş inat
ediyordu.
-Bugün bu işi halletmem
lazım memur bey, diye. Memur
-Olmaz, dedi, olmaz yarın
geleceksin!
-Neden?
-Pul eksik be puuulll.
Vatandaş cebinden pul çıkarıp yaladı hemen memurun dediği yere yapıştırdı.
Memur birkaç defa kül tablasını eline alıp alıp bıraktı az daha vatandaşın
kafasına vuracaktı.
Memur vatandaşa
yalvarmaya başladı
-Gözünü seveyim, git
yarın gel. Vatandaş inat ediyordu
-Niye gidecekmişim? diye.
Memur
-N`olur git, dedi, n`olur
giiiiit, burası devlet dairesi başka türlü burada iş görülmez, görülmeeezzz.
Vatandaş inat ediyor
-Olmaz memur bey,
diyordu. Memur
-Hiç olmazsa şimdi git,
öğleden sonra gel. Vatandaş razı olmuyordu. Memur -N`olursun 3 saat sonra
gel. 2 saat sonra gel. Vatandaş
-Olmaz, diyordu. Memur "1 saaat" dedi.
Vatandaş "Olmaz" diyordu. "Yarım saat, on beş dakika"
derken memur "5 dakika bari git ne olur" dedi. "Burada gidip
gelmeden iş görülmez." Vatandaş "Olmaz" diyor, başka bir şey
demiyordu. Memur sonunda "Sevgili vatandaş, ne olursun şu kapıdan çık,
hemen geri gir. Adet yerini bulsun" dediyse de vatandaşı razı edemedi.
Memur sinirinden kendini kaybedip vatandaşın boğazına sarıldı. Vatandaş
boğazını güç bela kurtardı. Bu defa memur vatandaşı dışarı doğru ittirmeye başladı.
Ama vatandaş cüsseliydi, memur inadına kısa. Gücü yetmedikçe memur, bağırıp
çağırmaya küfürler savurmaya başladı. Siniriyle masanın üzerindeki kâğıtlara
sarıldı. Kâğıtları ağzına doldurmaya başladı. Vatandaş, memurun yaptığına bir
anlam veremedi. Vatandaş, memuru durduruncaya kadar memur vatandaşın iki
kâğıdını yemişti bile. İki kâğıdı yiyen memurun yüzü gülmeye başladı. Vatandaşa
dönerek "İki evrak eksik" dedi. "Sıkıysa şimdi gitme."
Vatandaş çaresizdi. İki kâğıt eksikti. Boynunu büküp kapıya yöneldi. Memur kan
ter içinde kalmıştı, koltuğuna kuruldu. Derin bir oh çekti. "Her mesleğin
bir şerefi var" dedi. Arkasından da "Hadi bakayım bugün git yarın
gel" dedi.