Bekir Sıtkı Erdoğan'ı Kaybettik

BEKİR SITKI ERDOĞAN'I KAYBETTİK

Bekir Sıtkı Erdoğan, Yollar şiirinde şöyle diyordu:

Bir yol bilirim; Adem'e, Havva'ya gider
Bir yol bilirim; aşka ve sevdaya gider
Bir yol ki, ömür bahçelerinden geçerek
Yaşlarla, figanlarla musallaya gider!..

8 Aralık 1926’da Karaman’da başlayan yol 24 Ağustos 2014’te İstanbul’da bitti. Türk şiiri büyük bir şairini kaybetti.

Şiirlerinin şöhreti kendi şöhretini aşmıştı. Bekir Sıtkı Erdoğan deyince tanımazlardı da, Binbirinci Gece daha meşhur ismiyle “Hancı’nın şairi” deyince hemen hatırlanırdı:

Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı! 
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş...
Aman karanlığı görmesin gözüm, 
Beyaz perdeleri ger yavaş yavaş... 

Onun şiirlerinde yüzyıllar boyunca dilden dile, kulaktan kulağa aktarılıp gelen halk şiirinin aşina sesini, sıcaklığını buluruz. Şiirlerini ilk okuyuşta bile sanki daha önceden duymuşuz hissine kapılmamız veya anonim zannetmemiz bundandır. Kışlada Bahar şiiri tam da böyle bir şiirdir:

Kara gözlüm, efkarlanma gül gayri! 
İbibikler, öter ötmez ordayım. 
Mektubunda diyorsun ki: 'Gel Gayri! ' 
Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım.

Bekir Sıtkı, Yosma’nın da şairidir:

Bir yar sevdim, etekleri yeldirme,
Yeldirir sallanı sallanı kâfir…
Sakın dedim, kimselere bildirme!
Bildirir salllanı salanlı kâfir…

Şiirlerinde hece ölüsünü, aruz ölçüsünü nadiren de serbest ölçüyü kullandı. Aruz ölçüsünde kendince yenilikler yaptı, yeni kalıplar ekledi. Aruzla yazdığı şiirlerine halk şiirinin soluğunu üfledi. Devri bitti denilen bu ölçüyle daha söylenecek çok söz olduğunu gösterdi. Şu dizeler aruzla yazıldı demeseniz, kim bilecek:

Gariplik tuttu boynumdan
Büker Mevlâ’ya Mevlâ’ya
Gözüm taştıkça göynümden
Döker Mevlâ’ya Mevlâ’ya

Dolaştım beldeler, boylar,
Uyanmış, yaylalar, köyler…
Pınarlar, çeşmeler, çaylar,
Akar Mevlâ’ya Mevlâ’ya…

Bekir Sıtkı, toplumsallaşmaya engel olduğu ve şiire şahsilik damgası gerekçesiyle ismini geri planda tutarak işi sona erdiren, işi kesen, son, sonuncu anlamlarına gelen Nihâî mahlasını kullanıyordu:

Bekir Sıtkı’yla şahsîleşmesin nâçiz adım sanım,
Dilin mahsûlüdür; halkımla ortak çünki dîvânım.
Çözüldüm nefsimin ham benliğinden neyleyim ismi,
Nihâî mahlâsımdır, yok benim bir başka ünvânım!

Büyük şaire, Allah’tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Bir şiirinde dediği gibi:

Gittin, daraldı ölçüler Nihâî’ye
Bir boy çukur kazılsa tam gelir bana