• Mehmet Pektaş
    • Şair-Yazar
Cesur Kaşifler çıktı.
5 kitaplık yeni seri. Çocuklar bu seriyi çok sevecek.
Adam Olacak Çocuk Serisi
Seri yeni kitaplarla devam ediyor.
Macera kitapları çıktı.
Dr. Mehmet Pektaş'ın 5 kitabı birden çıktı.

Ana sayfa

Baştan söyleyelim, Mısır’da yaşananlarla Gezi Parkında sahnelenenleri karşılaştırmaya kalkmak abes kere abestir. Hangi açıdan bakarsanız bakın elle tutulur ortak bir nokta bulamazsınız, fark derseniz bir çırpıda onlarcasını sayabiliriz. Ama ne hikmetse birileri Mısır gündeme geldikçe, hele hele bütün dünyada darbeye direnenlere destek çığ gibi büyürken, Rabia işareti dalga dalga yayılırken iştaha gelip Gezi Parkı’nı ve orada yaşananları ön plana çıkarmaya çalışıyorlar. Akılları sıra “sözde direniş”leri ile Mısır’daki direnişi kıyaslıyorlar, kıyaslamaya çalışıyorlar.
Hikâye meşhur. Nemrut, Hz. İbrahim’i ateşe atarak yakacaktır. İbrahim’in suçu (!) çok büyüktür. Putperestlerin putlarını kırmış, insanları Allah yoluna çağırmış, tanrılık iddiasındaki Nemrut’a karşı çıkmıştır. Bu yüzden İbrahim’in atılacağı ateş de çok büyük olmalıdır. Halk seferber olur, günlerce, haftalarca odun toplanır, dağ gibi yığılır. Yakılan ateşin alevleri göklere çıkmaktadır. Halk Nemrut’un ateşi için odun toplarken, hikâye bu ya bir karınca, ağzına bir damla su almış ateşe doğru ilerler.
Mısır darbesinin üzerinden 1,5 ay geçti. Mısır meydanları kan gölü, ülke gün geçtikçe sonu belirsiz bir kaosun içerisine sürükleniyor. Sisi ve avenesinin gözünü kan bürümüş, gittikçe zalimleşiyorlar. Genç-yaşlı, kadın-erkek, çoluk-çocuk demeden masum insanların üzerine kurşun yağdırıyorlar. Yaralıları taşıyan insanları bile vuruyor, tanklarla kadınları çiğniyor, demokrasi yanlılarını diri diri yakıyor, meydanları hedef gözetmeksizin helikopterlerle tarıyorlar. Yaşananları televizyon karşısında bile izlerken tüylerimiz diken diken oluyor. Bunlar insan olamaz diyoruz.
Yusuf Ziya Günaydın basından takip ettiğimiz haliyle Gökkubbe projesine ayrı bir önem veriyor. Öyle ki başkan, gerek Gökkubbe’nin gerekse otoparkın eksiksiz ve dayanıklı bir şekilde yapılması için temelinden itibaren haftada bir iki defa çalışmaları yerinde takip ettiğini söylüyor. Kendisini bu titizliğinden dolayı kutluyoruz.
Efendim ne demişler, “eşekten düşenin halinden eşekten düşen anlar”. Demokrasi konusunda merkepten defalarca düşmüş bir millet olarak Mısır’ın halinden bizim kadar anlayacak başka bir millet herhalde yoktur. Biz ki 80 senelik Cumhuriyet tarihinde defalarca darbe, pek çok muhtıra, sayısız da aba altından sopa görmüş bir milletiniz. Oylarımızla başa geçenler, silah zoruyla indirildi. Bir başbakanımız arkasındaki milyonlar hiçe sayılarak darağacında sallandırıldı. Daha düne kadar birileri “ordu göreve” diye yırtınıp orduya gaz vermeye çalıştı, bir taraftan darbe planları, günlükler, belgeler havada uçuştu. Kısacık demokrasi tarihimizde darbenin her çeşidini gördük. Öyle ki başka devletlere nasip olmayan “post modern darbe”yi bile yaşadık, “sivil darbe” girişimleri izledik. Velhasıl ne menem şeydir iyi biliriz.
... 53 ...