• Mehmet Pektaş
    • Şair-Yazar
Cesur Kaşifler çıktı.
5 kitaplık yeni seri. Çocuklar bu seriyi çok sevecek.
Adam Olacak Çocuk Serisi
Seri yeni kitaplarla devam ediyor.
Macera kitapları çıktı.
Dr. Mehmet Pektaş'ın 5 kitabı birden çıktı.

Ana sayfa

Son yıllarda Yunus Emre üzerine pek çok kitabı yayımlanan şair-yazar Mustafa Özçelik’in yeni bir Yunus kitabı daha yayımlandı. Muhit Yayınları arasında çıkan kitap “Yunus Emre’nin Şehirleri” adını taşıyor. Kitabın uzun bir hazırlık sürecinin ürünü olduğunu biliyoruz. Yazar, Yunus’un tüm makamlarına gidip kendi tabiriyle “oraların ruhaniyetini teneffüs etmeyi” deneyerek yazıyor kitabı. Eserin Yunus Emre’nin mezarı/makamı hakkında yazılanlardan ayrılan tarafları da burada başlıyor. Yazar, Yunus’u tek bir şehre veya beldeye mâl etme gayreti içerisine girmiyor. Arşiv belgeleriyle sınırlı kalmaksızın, makamlar etrafındaki anlatılanların, yapılan ritüellerin ve yaşatılan hâlk inançlarının izini sürüyor. Özellikle bir dönem gündemi meşgul eden Yunus’un mezarı üzerindeki tartışmaların bir fayda sağlamayacağını, aslolanın Yunus’u ve onun tefekkür dünyasını anlamak olduğunu düşünüyor.
Mehmet Pektaş'ın güncel yazıları bundan sonra Sondakika32'de yer alacak. Pektaş, "Nasreddin Hoca Bir Gün" isimli ilk yazısında geçim sıkıntısını ve peş peşe gelen zamları mizahi bir dille eleştiriyor. Bir marketten yoğurt alıp Akşehir Gölü'ne maya çalmak isteyen Nasreddin Hoca, fiyatları görünce fikrin değiştiriyor.
Mehmet Pektaş, Gönen İmam Hatip Örtaokulu'nda Mehmet Akif Ersoy konulu bir söyleşi yaptı. Söyleşide Mehmet Akif'in düşünce dünyasından ve karakterinden bahseden Pektaş, Akif'in günümüz insanı için çok güzel bir rol-model olduğunu belirtti.
Derginin bu sayısında Mehmet Pektaş'ın yanı sıra Neyzen Tevfik, Mustafa Sade, M. Nihat Malkoç, Mevlüt Yavuz, Tacettin Şimşek, Osman Gazi Turaç, Metin Mert, Halit Yıldırım, Ramazan Demirtaş, Kenan Yavuzarslan, Muhammet Baran Aslan, Yasin Şen, Salman Kapanoğlu, Mehmet Aluç, Ali Kemal Yiğit, Fatih Kandemir ve Zekeriya Çakabey'in yazı ve şiirleri yer alıyor.
Açıkkara’nın 45. bölümü yine ekranların tozunu beni aldı bir düşünce “Şimdiye kadar hiç izin kullanmadım. Hoş, izin kullan diyen de olmadı. Şimdilik bir tatil planım da yok ama hesabı bilmekte fayda var.” Aldım elime kâğıdı kalemi. Hesabın içinden çıkılacak gibi değil. En iyisi patronu aramak diye düşündüm. Telefonun tuşlarına dokundum. Hoş beşten sonra konuya girdim: “Patron, benim kaç aylık iznim birikti?” Tayyib ağabey: “Dur bir deftere bakalım. Yanlışlık olmasın.” dedi. Olacak ya defter de önünde açıkmış.“Kardeş, sen bizim diziye ikinci gösterimde başlamışsın. Bilirsin bizim dizi, hep bir ay erken hazırlanır. Yani sen iki ay gecikmeli gelmişsin zaten. Bu da demek oluyor ki birer aydan iki senelik izni peşin kullanmışsın.” “Hayda, ya üçüncü sene?” “Kardeş, burası devlet dairesi değil, izin devretmez. Üçüncü seneyi kullanmamışsın düyuna kalmış.”
... 20 ...