• Mehmet Pektaş
    • Şair-Yazar
Cesur Kaşifler çıktı.
5 kitaplık yeni seri. Çocuklar bu seriyi çok sevecek.
Adam Olacak Çocuk Serisi
Seri yeni kitaplarla devam ediyor.
Macera kitapları çıktı.
Dr. Mehmet Pektaş'ın 5 kitabı birden çıktı.

Ana sayfa

Derginin bu sayısında Mehmet Pektaş’ın yanı sıra Namdar Rahmi Karatay, Mehmet Gözükara, Tacettin Şimşek, Nurgül Kaynar Yüce, M. Nihat Malkoç, Halit Yıldırım, Kadir Köse, Mehmet Osmanoğlu, M. Hanefi Yılmaz, Hikmet Kızıl, Memik Kömekçi, Mustafa İmir, Yemliha Gürlek, Hacı Musa Tuncer, Haşim Kalender, Ramazan Yıldız ve Cahit Can’ın yazı ve şiirleri yer alıyor.
Sıradaki haber kiracı ve ev sahipleriyle ilgiliydi. Spiker sözlerine şöyle başladı: “Ev sahiplerinin beklediği müjdeli haber geldi. Kira vergisi zammı son anda iptal edildi. Bu düzenleme, ev sahipleri için büyük bir mali yük anlamına geliyordu.” O ana kadar önündeki bulmacayla uğraşan kahvehane müdavimlerinden Rasim Bey, kiracı ve ev sahipleriyle ilgili haberi duyunca bulmacayı bırakıp televizyona döndü. Ekrana gelen Meclis, apartman ve daire görüntüleri eşliğinde haber sunumu devam ediyordu: “Son anda iptal edilen kira vergisi zammı, ev sahipleri için büyük bir rahatlama sağladı. Kanun teklifinden tamamen çıkarılan bu düzenlemeyle…” Rasim Bey haberin bitmesini beklemeden ayağa kalktı. Ekrana doğru elini sallayarak, “Tüküreyim müjdenize, laf olsun torba dolsun. ” dedikten sonra tekrar bulmacaya eğildi
Derginin bu sayısında Mehmet Pektaş’ın yanı sıra Âşık Reyhani, Osman Gazi Turaç, Tacettin Şimşek, Nurgül Kaynar Yüce, M. Nihat Malkoç, Halit Yıldırım, Mustafa İmir,Kadir Köse, Aydın Battal, Hızır İrfan Önder, Memik Kömekçi, Hacı Musa Tuncer, Faik Kumru, Mehmet Osmanoğlu, Salman Kapanoğlu ve Kadir Karaman’ın yazı ve şiirleri yer alıyor.
Hiç istemediğim hâlde ben de sistemin bir parçası olmuştum. Pek çok sorumluluğum vardı. Her gün gitmek zorunda olduğum bir işim, gözüne girmeye çalıştığım amirlerim, emir aldığım şeflerim... Benim altımda da bana yaranmaya çalışan insanlar bulunuyordu. Üç kuruş prim için kendimizi paralıyor, tüm enerjimizi iş için sarf ediyorduk. Bazen patronlarımız için bir makineden bile değersiz olduğumuzu düşünüyordum. Çünkü makineler bozulduğunda işler duruyor, herkes arızanın bir an önce giderilmesi için seferber oluyordu. Bizimse hastalanmamız bile yasaktı. Hele ki rapor alırsanız büyük bir suç işlemiş gibi muamele görüyordunuz. Hasta yatağınızda iş yerindekinden fazla yorulduğunuz oluyordu. Akşama kadar telefonunuz susmuyor, ne hâlde olursanız olun iş yerine acilen gelmeniz bile isteniyordu. Tedavisi uzun sürecek ağır bir hastalığa yakalandığınızda ise kendinizi kapının önünde buluyordunuz. Yerinizin doldurulamayacağını sanmayın.
Arka kapaktan: Bu çağın insanı olmadığım doğruydu. Ben çok daha önceleri yaşayıp ölmüş olmalıydım. Bilmem başınıza geldi mi? Bir dolmuş veya otobüsle bilmediğiniz bir yere gideceksinizdir. Şoföre ineceğiniz yeri söyleyip sizi orada bırakmasını sıkı sıkı tembih edersiniz, oraları hiç bilmediğinizi ısrarla anlatırsınız. Şoför kendinden emin şekilde “Tamam.” der, merak etmemenizi söyler. Epeyce yol gittikten sonra durumdan şüphelenip şoföre, filanca yerde ineceğinizi hatırlatmak istersiniz. Şoförse orayı çoktan geçmiştir. Sizi hemen müsait bir yerde indirir, âdeta ne hâlin varsa gör, der. Siz şaşkın şaşkın etrafınıza bakınırken araç uzaklaşıp gider. Ben de çoğu zaman kendimi böyle hissederdim. Zaman beni indireceği yerde indirmemiş, ta buralara kadar getirip bırakıvermiş.
 6  ...